Kıymetli dostlar bu hafta sizleri yine tarihten güzel bir anektotla baş başa bırakmak istiyorum.
*
Meşhur, mâlum hikâyedir:
Moğol İmparatorluğu´nun kurucusu Cengiz Han´ın torunu olan Hülagü Han, Bağdat´ı ele geçirip şehri baştan sona yağmalar…
Kimi kaynaklara göre bu yağmalama esnasında 200-400 bin dört kişinin katledildiği söylenir…
Bağdat’ın her biri asırların emeği olan camileri, sarayları, kütüphaneleri; Hülagü’nün ordusu tarafından adeta yerle bir edilir…
Şehrin dışında karargâhını kuran bu zalim hükümdür, haber gönderir.
O beldenin en büyük âlimiyle görüşmek istediğini söyler…
Çok ilginçtir!.. Hiçbir âlim bunca zulmü yapmış Hülagü’nün karşısına çıkmak için gönüllü olmaz. Sonunda KADIHAN isminde, daha sakalı bile terlememiş, genç bir medrese hocası; bu görüşmeye gönüllü olur.
KADIHAN Hülagü Han´la görüşmeye giderken yanına semiz bir deve, bir keçi, bir de horoz alır.
Genç âlim nihayetinde Hülagü Han´ın karargâhına varır.
Genci tepeden tırnağa süzen Hülagü Han, genç âlime;
– “Karşıma çıkarmak için bula bula seni mi buldular?..” diye sorar.
KADIHAN:
– ‼“Görüşmek için iri kıyım biriyle görüşmek istiyorsan dışarıda semiz bir deve var…
Eğer sakallı biriyle görüşmek istiyorsan dışarıda böyle sakallı bir keçi var…
Yahut sesi gür biriyle görüşmek istiyorsan dışarıda sesi gür bir horoz var. Şayet bunlardan biriyle görüşmek istiyorsan istediğini çağırtabilirsin” diye cevap verir.
Hülagü Han, karşısındakinin boş biri olmadığını anlayınca, “söyle bakalım”, der:
– ⁉ Beni buraya getiren sebep nedir?
Genç âlim cevap verir:
– Sizin buraya gelmenize vesile olan bizleriz… Bizim amellerimizdir…
– Bizlerin ortaya koyduğu ameller seni buraya getirdi.
– Allah´ın bizlere vermiş olduğu o güzelim nimetlerin, kıymetlerin değerini bilemedik. Zevke, sefaya ve eğlenceye daldık.
– Makam, mevki, mal ve mülk peşinde koşturup durduk.
– Allah da nimetlerini geri almak üzere seni bizim için gönderdi.
Bunun üzerine, Hülagü Han:
– ⁉ “Söyle bakalım, beni buradan kim gönderebilir?” diyerek ikinci sorusunu sorar…
KADIHAN cevap verir:
– Şayet bizler özümüze döner, bize verilmiş olan varlıkların ve nimetlerin kıymetini bilir, birbirimizle uğraşmaktan da vazgeçersek; işte o zaman sen buralarda asla ve asla duramazsın!..
*
“Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir.” (Şûrâ Sûresi, 30)
“Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar… Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânete uğrat.” (Ahzap 67-68)
“Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor.” (Nisâ, 58)